‘Birden bütüne’ zamansız evrende

Seray Şahinler / Bayburt – Zamanın durduğu, her şeyin baştan başlayıp kendi döngüsü içinde yeniden var olduğu Bayburt’taki Baksı Müzesi yeni sergisinde Seçkin Pirim’i sanatseverlerle buluşturuyor. Pirim’in bir yönüyle retrospektif tadındaki yeni sergisi “Zamanlı-Zamansız”, Baksı’da ziyarete açıldı. Sanatçı, pleksi, kâğıt, mermer ve alüminyum gibi malzemeleri kullanarak oluşturduğu katmanlı yüzeylerde hem kendi sanatını hem insanın varoluşsal yolculuğunu takip ediyor. Baksı’nın katmanların üzerine kurulu ‘duruşuyla’, Pirim’in geometriden, arkeolojiden, “Mesnevi”den yorumlar içeren heykelleri birbirini tamamlıyor.
Haberin Devamı
■Sergide antik kentlerden çağrışımlar da var sanatçının kendi benliğinden arayışlar da… Referanslarınız neler?
Üniversite yıllarında “Mesnevi”yi okumuştum. Mevlânâ’nın felsefesine olan ilgim devam etti. “Mesnevi”deki tek bir cümle hem üretim biçimimi hem hayatımı çok etkiledi. O da “Birden bütüne” diyen ve aslında basit gibi görünen laftı. Bu, zamanla benim üretim biçimim hâline geldi. O katmanlar bir araya geliyor ve bir bütünü oluşturuyor. Aslında insan gibi. Bir insanın etkisi bütün dünyaya yayılır. Her şey işte bu “Birden bütüne” lafıyla başladı. İşlerime bakınca bu katmanları görebilirsiniz.
■Heykellerinize nasıl yansıdı bu katmanlar?
Daha önce de benzer formlar yaratıyordum ama katmanları yoktu. Askerden sonra “Disiplin Fabrikası” diye bir iş yapmıştım, katmanlar da ondan sonra işlerime geldi. O katmanlı yapıyı bir sürü şeye ithaf ettim çünkü her katman hayatımızın bir parçası. Kâğıt işlerimin hepsi 80 kattan oluşur, bunu da bir belgeselde izlemiştim. Yaşadığımız çağdaki insan ömrü 80 yılmış. Bu yüzden de bütün kâğıt işlerim 80 kattır. Her yılı bir kata tekabül eder.
Haberin Devamı
■Evrenin döngüsü ve sizin sanatçı olarak arayışınız ve Baksı coğrafyası bu sergiyle birbirini tamamlıyor gibi…
Hiçbir zaman şöyle bir iş yapayım diye yola çıkmadım. Her şey hayatımla doğru orantılı gitti. Hayatımda bir şey değiştiyse başka şeyler de değişti. Önceden çok simetrik işler yapıyordum, sonra bunlar hayatı yoran şeylere dönüştü. Bunları bozarsam hayatım da bozulur diye düşündüm. O yüzden “Glitch” adlı bir sergi yaptım, yavaş yavaş kareler, kâğıtlar bozuldu. Çok zor oldu ama onlar bozulunca hayatımdaki simetri hastalığı geçti. Antik kentleri dolaşırken orada kullanılan detaylardan, bugün çok çabuk inşa ettiğimiz ve çok çabuk tükettiğimiz bilince nasıl geldik sorusuyla işler ortaya çıkmaya başladı.
‘Zamansız bir noktada’
■‘Birden bütüne’ başladığınız yolculuk ‘zamanlı-zamansız’a nasıl evrildi?
Baksı’ya ilk geldiğim zaman buranın çok zamansız bir yer olduğunu hissettim. Burada zaman duruyor, bilinç, her şey duruyor. İnanılmaz bir noktadasınız. Bana “İşleriniz hangi döneme ait” sorusu sorulduğunda hep “Benim işlerim zamansız” yanıtını verirdim. Bu iki buluşmayı düşünürken aslında zamanında ürettiğim o işlerin zamansız işler olduğunu düşündüm. Baksı da öyle. Burası kendi zamanında yaşıyor ama zamansız bir yer.
Haberin Devamı
‘Her yüzey başka bir duygu’
Baksı Müzesi Kurucusu Prof. Dr. Hüsamettin Koçan, “Baksı, yalnızca bir müze değil uzakta olanı yakına getirme çabasıdır. Seçkin Pirim’in sergisi, bu çabanın sanat yoluyla ifadesidir. Onun katman katman ilerleyen işleri, bizim burada kurmaya çalıştığımız çoğul ve derinlikli düşünceye karşılık geliyor. Her form, her yüzey bir başka zamanı, bir başka duyguyu çağırıyor” diyor.
Haber Kaynak : MILLIYET.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”